...

YEMYEŞİL, MASMAVİ: OLYMPOS

Çam ormanları ve narenciye bahçelerinin içinde, antik Likya kalıntılarının arasında birkaç güne ne dersiniz? Cevabınız “evet” ise, sizi Antalya’nın 85 km güneyine, Olympos’a doğru alalım. Antik kent kalıntılarının arasında 1,5 km yürüyerek ulaşabileceğiniz 3200 m2’lik sahiliyle, 2375 metre yüksekliğindeki Olympos Dağı’yla, caretta carettalarıyla, ağaç evleri ve Likya’nın sönmeyen ateşi Yanartaş’ıyla Olympos size masalsı bir tatil imkânı sunuyor.

Bölgede her türlü sportif aktiviteyi gerçekleştirmek mümkün; kaya tırmanışı, scuba dalış, trekking, kanyon ve bisiklet turları bunlardan yalnızca birkaçı. Olympos’ta konaklama tesisleri, beton binalar yerine ağaç evleri tercih etmiş. Bölgenin doğal yapısı böylece zarar görmemiş. 

Olympos ismi, Yunancada “yüksek dağ, ulu dağ” anlamına geliyor. Antalya’nın güney sahillerinde, Phaselis’ten sonra ikinci büyük liman kentiymiş zamanında; kent tarih boyunca pek çok korsan saldırısına uğramış. Kilikya korsanı Zeniketes ise şehri üs olarak kullanmaya başlayıp, Mitras kültünü şehre yerleştirmiş. Mitras o yıllarda ışık tanrısı olarak kabul edilir, bölgede onun adına gizli ayin törenleri düzenlenirmiş. Yunan tanrısı Hephaistos’un ise şehrin koruyucusu olduğuna inanılır. Olympos’ta, Hepaistos adına birçok festival düzenlenmiştir.

Eşsiz sahiliyle, muhteşem doğasıyla, antik Likya kalıntılarıyla Olympos her anından keyif alabileceğiniz bir doğa tatili destinasyonu. Arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tamamı koruma altına alınmış. Olympos bugün bile görkeminden hiçbir şey kaybetmemeyi başarmış. Eğer sizin için de tatilde lüks değil, doğa ön plandaysa Olympos’u rotanıza eklemenizi öneririz.

Paylaş:
Facebook
Twitter
Email
WhatsApp
Cemre Çalışkan

Cemre Çalışkan

Kategori
Newsletter
BÜLTEN

Güncel kalmak için bültenimize abone olun.

Social Media

En Çok Okunan